TINAZTEPE KASABASI

Tınaztepe, Afyon Antalya devlet karayolunun karayolunun 2.8 km. doğusunda yer almaktadır.İl merkezine uzaklığı karayolu ile 25 km,Demiryolu ile 20 km.dir.İlçe merkezine uzaklığı ise 12 km’ dir.Tınaztepe kurtuluş savaşının geçtiği bir yer olmasından dolayı ayrı bir öneme sahiptir.Bu güne kadar kendini dış dünyaya iyi biçimde tanıtamamanın eksikliği içindedir.  Kasaba halkı geçimini büyük oranda tarım ve hayvancılıktan sağlamakdatır.Bundan dolayı çok büyük göçler vermiştir.

Sinir köyü 1.3.1964 Yılında, Sinir Kasabası olmuştur. Kasaba olur olmaz, Belediye Başkanı ve meclis üyeleri, Sincanlı Kaymakam vekili Yaşar Kasapoglu başkanlığında toplanmış ve ilk oturumlarında encümen azalarını,

reis vekillerini, meclis kâtiplerini gizli oyla seçmişlerdir.

2.10.1967  Tarihinde Sinir Belediye Başkanı Ali Selvinin teklikfi üzerine toplanan encümen üyeleri, yedi nolu kararlarını oy birliği ile vererek tarihe geçmişlerdir. İlgili makamlara göndedilen kararın sonucu, 6.10.1967 Tarihinde gelmiştir.   Bundan böyle, Sinir Beldesinin adı Tınaztepe olarak değişmiştir. Tınaztepe Belediyesi, başkan ve meclis üyeleri, beldelerine olanakları ölçüsünde hizmet ederek günümüze getirmişlerdir

Tınaztepe Belediyesi Tarihçesi

Tınaztepe Kasabasının daha önceki adının Sinir olduğu Osmanlı belğelerindede geçmektedir. Tınaztepede konuşulan rivayetlere göre, dokuz adet küçük köyün veya mezranın, belirli sebepler sonucu yaşam koşullarının zorlaşması, bu insanların birlikte yaşamaya zorlamıştır. İlk yerleşimler, İbik Dede Tepesinden başlayarak bu günkü halini almıştır. Osmanlı arşivlerinden edindigimiz bilgilere göre 1513 yılında Sinir köyünün adına raslanmıştır.

Bazen Afyonkarahisar merkez kazasına bağlı, bazen Sincanlı kazasına bağlı olduğu görülmektedir.

Demek ki Sinir köyü, Selçuklular zamanından beri bulunduğu yerde gelişimini sürdürmektedir.

Osmanlı döneminde önemli bir köy olan Sinir, 26.Ağustos.1922 Tarihinde başlayan, Büyük Taarruz harekâtından sonra önemi bir kat daha artmıştır. Büyük Taarruz Harekâtıyla, Türkiye Cumhuriyetinin temelleri bu topraklarda atılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Sinir köyü acılarını yüreklerine gömerek, kendi yaralarının ve köylerinin kalkınması için çalışmışlardır.